Bilgi ve Karar Verme







Dikkatle incelediğinizde yukarıdaki resimde ne görüyorsunuz?


Resme özellikle meraklı birisi değilseniz, benim gibi sizlerin de ilk bakışta karışık bir çok figür dışında pek bir şey göremediğinize eminim. Halbuki bu resim 1957'de Picasso'nun yaptığı 50 civarındaki Las Meninas (Nedimeler) - aşağıda orjinalini göreceğiniz - örneğinden biridir.





1656 tarihli bu tablo, ünlü İspanyol ressam Velázquez'in Kral IV. Felipe'nin karısıyla portresini yapma anını gösterir. Velázquez hamisi ve dostu Kral IV. Felipe'nin resmini değil, resmin yapıldığı anın resmini yaparak, gelecekteki resim izleyicisinin Kral'ın ve karısının yüzünü değil, bu resmi yaratan sanatçıyı yani kendisini ve onları poz verirken izleyen diğerlerinin bakışlarını görmeleri sağlamıştır. Arka plandaki gerçek ayna modellerin suretini yansıtır, gerçekten de bizim durduğumuz yerde Kral ve karısı durmaktadır. 


Velazquez ve Picasso'nun birbirlerinden bu kadar farklı fakat, aslında aynı konuyu anlatan bu resimleri - "Las Meninas (Nedimeler)" - iletişim ve davranış sınıflarında insanların aynı konuyu birbirlerinden ne kadar farklı algılayıp aktardıklarına örnek olarak da anlatılır. 


Bu tarz sınıflarda başka çarpıcı örnekler de verilir. Örneğin, beş kişi seçilir, dördü dışarı çıkarılır ve bir kişiye bir fotoğraf gösterilerek tüm detayları ile kendinden sonraki kişiye anlatması istenir. Bu şekilde her biri bir sonrakine gördüklerini anlatarak beşinciye kişiye gelindiğinde, ilk kişinin gördüğü gerçek fotoğrafla beşinci kişiye ulaşan fotoğraf bilgisinin gerçekten inanılmaz derecede farklı olduğu görülür. 


Bunlara ek olarak, İngiliz psikolog Frederick Bartlett, 1917'de yaptığı araştırma ve deneyler sonucunda aslında hafızanın yaşanan gerçek olayların parçalarından ibaret olmadığını öne sürmüştür. Ona göre, her hatırlama geçmişin tekrar yazılmasıdır.1970'lerden günümüze kadar Elizabeth Loftus ve diğer psikologların konu ile ilgili sürdürdükleri araştırmalar da Bartlett'i desteklemektedir. İnsanlar genel olarak iyi olayları hatırlarken, geçmişin kötü anılarını bastırmaktadır. Günümüzde bu konu üzerine yeni terapi teknikleri, hafıza geliştirme metotları ve ilaçlar üzerinde çalışılmaktadır.Özetle, geçmiş hiç bir zaman geçmiş değildir; eğer hatırlanabiliyorsa halen değiştirilebilir....


Bu örneklerden çıkartılabilecek pratik sonuçlar ise,

  • Önemli bir olay ya da konu ile ilgili karar vermeden önce o konuda bilgi sahibi bir kaç kişinin bilgisini almalıyız,
  • Aynı kişiden bilgi alırken dahi kararınızı etkileyecek önemli noktaların detaylarını tekrar tekrar sormalıyız,
  • Mümkünse kişilerden bu bilgileri alırken, objektif data ile bilgilerin doğru/yanlışlığını değerlendirmeliyiz,
  • Kendimizin şahit olduğu bir olay karşısında da karar vermeden acaba o olay gerçekten bizim anladığımız şekilde mi yaşandı düşünmeliyiz,
  • Aynı olayı başkası anlatırken de onun ne düşündüğünü veya hissettiğini anlamaya çalışmalıyız...
Günlük tempomuzda bunların hepsine ne kadar dikkat edebiliriz bilemiyorum. Fakat, en azından insanları daha  dikkatli dinlemenin ve ondan sonra karar almanın bile bir çok pozitif etkisi olacağına inanıyorum....

İyi akşamlar,

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atomik Alışkanlıklar / Atomic Habits

İRADE: İnsanın En Önemli Özelliğini Tekrar Keşfetmek